Ötekileştirilen ve Ötekileşen Kendimiz

Ötekileşme; farklılaşma, başkalaşma durumu.

‘başkası olma kendin ol
böyle çok daha güzelsin
ya gel bana sahici sahici
ya da anca gidersin’

1994 yılında Megastar Tarkan Şıkıdım şarkısını hayatımıza katarken şarkının sözlerinin 2017’de yaratabileceği etkinin ne kadar farkındaydı acaba?  Yaşadığımız toplum, sosyal ve ekonomik durumları dikkate alırsak hepimiz bir şekilde başkaları olduk, farklılaştık… Ötekileştirilen olmakla beraber kendimize bile ötekileştik.

Neyi doğru neyi yanlış biliyoruz gibi net bir çizgi çizmek istemiyorum. Herkesin kendi gerçeklik algısı var ve bu gerçekliği yaratan ise onun çıkış noktası. Aile, eğitim, toplum, din, ekonomi, sosyal statü bu çıkış noktalarından bazıları. Ne zamanki çocuk ailesinden farklı düşünmeye başlar, kendi gerçekliğini yaratır bazı anne ve babalara göre o artık ötekileşmiştir, farklıdır, değişmiştir. Onun kendi düşünce ve inanç sistemine izin vermeyen baskıcı aile yapısının daha büyük formasyonuna ise toplum diyebiliriz. Demokrasinin olduğu ülkelerde ötekileşme birleştiricidir çünkü farklılık zenginliktir. Farklılık yaratıcıdır. Faşist ve diktatör yönetimlerinde farklı olmak ise suçtur, ötekileşmedir, dışlanmadır.

Ötekileştirilen ve Ötekileşen Kendimiz

Gene gel, gene.
Ne olursan ol, ister kafir ol,
İster atese tap, ister puta,
İster yüz kere tövbe etmiş ol,
ister yüz kere bozmuş ol tövbeni…
Umutsuzluk kapısı değil bu kapı,
Nasılsan,
Öyle gel…

Der Mevlana sevginin birleştirici gücü ile. İyi veya kötü, güzel veya çirkin, kilolu veya zayıf, akıllı veya aptal, inançlı veya inançsız, kısa veya uzun kim tarafından neye göre tanımlanır? Ayrımlaştırıcılığı yapan egodur, sevginin aksine. Şekillendirir; böler, eksiltir, çarpar, toplar, sonuçlar çıkarır. Birleştirmek yerine ayırır, uzaklaştırır, ötekileştirir.

Ötekileştirilen ve Ötekileşen Kendimiz

Tüm dinlerin özünde sevgi varken, neden şimdi bu sevgi anlayışı yerini egonun ayrımcılığına bıraktı? Birey varoluşunu ego ile tanımlarken şekillendirmeyi de onunla beraber yola çıkarak gerçekleştiriyor. Sonuçta da ötekileşen kendimiz oluyoruz.

Ötekileştikçe dışlanıyor, dışlandıkça yalnızlaşıyoruz. Saçımızı beğenmiyoruz, boyumuzu kısa buluyoruz, kilomuzu fazla, görünümümüzü eksik buluyoruz. Kendimizle sürekli uğraşıyoruz, aslında egonun peşine takılıp ötekileşen kendimiz oluyoruz. Topluma ayak uydurmaya, ailenin parçası olmaya, sosyal statüyle yükselmeye çalışırken kendimiz olmak yerine başkası olmaya başlıyoruz.

 

Sevgiden uzaklaştıkça kendi gölgemizden korkmaya başlıyoruz. Sen aydınlıktaysan eğer gölgende senle beraber. Evet ego varoluşumuz için gerekli. Neden o zaman aydınlık yerine karanlığı tercih ediyoruz? Gölge ışık veya güneş olmadan ortaya çıkmaz. Kendini karartmak, karanlıklara gömmek yerine aydınlıkta kalmak için adım at. Seçimini yap.

loading...
Bumerang - Yazarkafe

Yorumlarınız için: