Zihnini Temizlemek, Zihnini Sustur, Zihnini Arındırmak, Çöpleri Boşaltmak, Bilinçaltını Temizlemek, Zihnini Susturmak… Yaz Google’a Zihni Temizlemek diye 276.000 sonuç görürsün. E şimdi zihnim daha da karıştı hatta çığlıklar atmaya başladı ve nereden başlayacağımı da bilemedim. Oldu mu şimdi bu, bana yapılır mı? Ah zihnim sen neler yapıyormuşsun da benim senden haberim olmadı. Elimde süpürge, toz bezi başladım temizliğe ama ben temizledikçe daha da dağıldı.
İnsan zihni nadiren sessiz kalır. Sorular, fikirler, ve planlar çoğu zaman bir sıraya sahip olmadan ve ara sıra amacı olmadan bilincimizi ziyaret ederler. Kimi zaman geçip giderler kimi zaman kalırlar. Kalmalarını da aslında biz isteriz çünkü onların gitmelerine izin vermeyiz. Bir düşünce başka bir düşünceyi üretir, o diğeri, bir sonraki bir başkasını ve birden ne yesem acaba diye başlayan düşünce trafiğin 1 saat boyunca cevaplanamayan ve daha da fenası aç kalmaya devam ettiğin durumlara dönüşebilir. Kararsızlar iyi bilir bu durumları, yemek konusu ise ilk aklıma gelen ve ara sıra yaşadığım durumlardan bir minik örnekti.
Bir Büyüğe Danışalım
Zihni temizlemek konusunda bir büyüğümü dinleyeyim ve sizinle de paylaşayım dedim. Jenerasyonumuzun spiritüel düşünürü ve lideri Eckhart Tolle büyüğüm derki ‘bu anda’ olmak yani ‘şimdiyi’ yaşamak keyfin, gerçek tatminin ve tabii mutluluğun yolu. 1997’de yazdığı ‘Şimdinin Gücü’ ile anlatmış, Şimdiyi Pratik Etmek, Dinginliğin Gücü ve daha yazamadıklarımla da üstüne basa basa anlatmaya devam etmiş. Çünkü insan oğlunun zihni durmamış. Tam şimdiyi buldum dediği an uçuşan düşüncelerle (sevgili internet, televizyon, sosyal medya, sevgili arkadaşlarımız, ailemiz, iş ortamlarımız ve daha sayamadıklarım) zihni karıştırmak için çeşitli oyunlar oynamış. Bilerek veya bilmeyerek; herkesin günahını almamak lazım.
Eckhart Tolle‘nin perspektifine göre tüm acı çekme, korku geleceğe dair, tüm pişmanlıklar, keşkeler, üzüntüler geçmişe dair ve bu sebeple de şimdide sadece mutluluk var. Yaşam anların birlikteliği ve eğer zihnimizde yaşamaya devam edersek veya sürekli değişim gösterene (düşünce, durum, ortam, insanlar) bağımlı kalırsak hiç bir zaman tatmin olamayız. Tatmin olmak için düşüncelerimizin, hislerimizin ve durumların ötesine geçmek lazım. Yani geriye kalan bilincimizi baş tacı etmemiz lazım. Tek değişmeyen bilinç çünkü o düşüncelere kapılıp gitmeden, onlara bağımlı kalıp hareket etmeden gözlem yapabiliyor. Yargılamıyor sadece izliyor.
Sevgili zihin geçmişten geleceğe gidip geliyor. Yersiz korkular ve kaygılar, acabalar, endişeler, böyle olmasaydılar, keşke yapmasamdılar, acaba nasıl olacaklar sevgili zihnin zaman denen insan oğlu icadında takılıp gezinmesi. Sonra çarpıntım var, depresyondayım, unutamıyorum, uyku uyuyamıyorum, daraldım, sıkıldım, her şey üstüme geliyorların ardı arkası kesilmiyor.
”Mutsuzluğun en temel nedeni durumun kendisi değil o durumla ilgili düşüncelerin” Eckhart Tolle
Zihnini Temizlemek
22,800 adet zihni temizleme videosundan birini seçebilirsin. Daha kolay bir yöntem nedir diye soruyorsan meditasyon yapmayı deneyebilirsin. Meditasyon farkındalık çalışması. Hani her gün alıp verdiğin nefes var ya sadece onu takip etmen, yani dikkatini ona yöneltmen yetiyor. Ne zaman farkındalıkla nefes alıp veriyorsun zaten o seni ‘şimdi’ye getiriyor. Saatler boyu yapmana gerek bile kalmadan.. tabii dikkatin hemen nefesine gelebiliyorsa.
Ciddiye aldıklarımız var ya nefes harici onlar boş. Kendimize belirlediğimiz veya başkalarının belirlediği etiketler var ya (anne, çocuk, iş kadını, erkek, doktor, eğitmen, ev sahibi, genç, yaşlı, şişman, zayıf…) hani sürekli ciddiye alıp onlara göre hareket ettiklerimiz; bunların hepsi evrensel farkındalık içinde yok olup gidiyor. Bu etiketlerle beraber oluşan durumlar, düşünceler, hisler anlamsızlaşıyor. Farkındalığın arttıkça her şey netleşiyor. Unutamam dediklerin unutuluyor, acıdan yitip gittiklerin kayboluyor, sıkıntın geçiyor, acabaların cevaplanıyor, neden aramıyor dediklerin önemsizleşiyor, beceremem dediklerin başarıların oluyor. Sonsuz olasılıklar bilinçte, zavallı zihin ise sadece bir araç. Onu yönetenin sen olduğunun ne zaman farkına varacaksın? Seni kullanmasına daha ne kadar izin vereceksin?
Yaşamlarımızı alt üst eden öfke ve kıskançlık, nefret ve korku, zayıflık ve acımasızlık; hepsi zihnin yarattıkları. Sadece 1 dakikanı alacak. 1’den 4’e kadar nefesini al 1’den 4’e kadar nefesini ver. Toplam 5 kez yap ve nefes alıp verirken burun deliklerinden gelen soğuk havayı, nefes verirken burun deliklerinden çıkan havayı fark et.
İlk bu şekilde başladığım meditasyon çalışması şimdi zevkle ve zamanın nasıl geçtiğini anlamadığım şekilde bazen 30-40 dakikaya kadar ulaşıyor. Sabah yaptığımda günümde ne yaşarsam yaşayım benim daha farkında olmamı sağlıyor. İlk 10 dakikalık meditasyon yaptığım gün hayatımın ilk sayılabilecek ve kendi hatam olan trafik kazasını yaşadım. Bir yere yetişmem lazımdı ama kaza olunca tüm kontrol benden çıktı. Eskiden olsa panikler, öfkelenir ve tabii kaderime lanet ederdim. O gün anladım meditasyon yapmanın yararını. Herkes yardımcı, her şey tam istediğim gibi aktı. Ve iyiki yapmışım dedirtti. Çünkü anda olmadığım için dikkatsizliğimle yaşadığım bir kazaydı.
Siz kaza falan yapmadan 1 dakikanızı ayırın fark edin. Bir de üstüne yoga terapi yapın, zihin açılsın. (Linki tıkla, fırsatı yakala)
