Bu kış bizi üşümekten koruyacak ve hatta ısıtacak tek bir şey var, o da Haute Couture haftası. Modanın en güzel ve özel hali her zaman couture defilelerinde yaşanıyor. Bahar/Yaz 2014 defilelerindeki tasarımlarda bizi şu an ısıtmak için yeterli. Dramatk, nefes kesici ve modanın sanat ruhunu bize hissettiriyor.
Chanel, sportif elegan görünümler hakim. Bu aslında tam bir paradoks yaratan bir durum. Karl Lagerfeld kendine yüksek bir hedef koymuş ve haute couture defilesinde mankenlere spor ayakkabılar giydirmiş. Couture tasarımları ile spor yapma niyetiniz varsa, deneyebilirsiniz.
Atelier Versace, 80lerin pop ikonu Grace Jones’a saygı duruşunda. Versace 32 ayrı kapişonlu elbise ve tulumla Jones’un stilini tasarımlarında yansıtmış. Ön sırada Versace’nin yeni anlaştığı ve yüzü olan Lady Gaga vardı.
Valentino daha önceki tasarımlarından farklı ve göz alıcı bir koleksiyonla karşımızda. Tasarımcılar Pierpaolo ve Maria Grazia Chiuri 55 ayrı görünüm için 55 ayrı operadan ilham almış. Bu operalar arasında La Traviata, La Boheme ve Carmen var.
Giorgio Armani bir çok markaya sahip. Sizce hangi markası onun favorisi? En çok yatırımı yaptığı Armani Prive. Defilede 52 görünümün ilhamı ‘çingene’ stili. İpek eşarplarla başların bağlandığı, Bizans motifleri ve düz silüetlerin dikkat çektiği koleksiyonda ana renk denizci mavisi oldu.
Christian Dior tasarımcı Raf Simons etkisi ile yeni haute couture koleksiyonunda sürpriz bir estetik görünüme sahip oldu. Görünümler şimdiye kadar markanın giyime en uygun tasarımlarına sahip.
Marco Zanini kısa süre önce Schiaparelli’nin kreatif direktörü oldu. Tasarımlar Schiaparelli’nin çizgisinden ilham alınarak yeniden üretildi. Modayı ileriye taşıyan tasarımlarda detaylar ön planda.
Giambattista Valli giderek gençleşen couture koleksiyonu ile karşımızda. Etek boyları dizin çok üstünde, modern ve enerjisi yüksek, seksi görünümlere sahip tasarımlar var. Renkler canlı ve tasarımlarda bacakları ön planda görüyorsunuz.
