Oyuncular yeteneklerini göstermek için uç karakterleri canlandırmayı istiyorlar ve bunu yapmayı da seviyorlar. Kendilerinin dönüştüğü ve bambaşka bir görünümle ortaya çıktığı filmlerde rol almak onlar için Oscar heykelciğine ve tabii daha bir çok ödüle bir adım yaklaşmak niteliğinde. Senaryolar kendilerine geldiğinde ve beklenen dönüşümü yapmaları istendiğinde bir çoğu düşünmeden evet diyor. Kim film için 15 kilo alıp, çekim boyunca yüzünde protez maske ile rol alır? Kim tek başına sadece günlüğü ile 1 ay otel odasında kalır? Kim bacaklarına kemer bağlayıp sallanarak yürümeyi öğrenir? O kadar para alıyorlar, nasılsa yaparlar veya yapmak zorunda olsalarda kolaydır diye düşünmeyin. Gerçek özveri sahibiysen yapabileceğin bir şey. Bunu başaran ve gerçekten ekranda izlerken bizleri inandıran oyuncular zaten ödülleri de toplayanlar. Şimdi filmlerde oyuncuların rolleri için inanılması zor, delice diyebileceğimiz çalışmaları ve değişimlerini görün.
Michele Williams – My Week with Marilyn
Marilyn Monroe’yu canlandırmak sadece saç ve makyaj ile olmuyor. Michelle Williams, onun sesini yapabilmek için aylarca Marilyn Monroe’nun röportajlarını dinlemiş. Her gün çekim öncesi 3 saat makyaj yapılmış. Onun gibi yürüyebilmek için dizlerine kemer bağlanmış. ‘ Onun herkesden farklı bir yürüşü vardı. Sanki göğsünde bir balon varmış gibi hareket ediyordu. Göğüs uçları her zaman dik durumdaydı. Çok çalışmam gerekti’ diyor.
Anne Hathaway – Les Miserables
Kendime not: Verem hastası bir fahişeyi canlandırman isteniyorsa, arkana bakmadan kaç. Anne Hathaway zayıf olmasına rağmen film için önce iç temizlik yaptırarak 8 kilo vermiş. Daha sonraki 13 kilo günde iki ince yulaf ezmeli bisküvi yiyerek vermiş. Tüm bunları delice nitelendirse de en iyi yardımcı kadın oyuncu Oscar ödülünü aldıktan sonra tüm yaşadıklarını unutmuştur.
Kate Winslet – The Reader
Kate Winslet eminim bize işini ofiste bırakmanın ne kadar zor olduğunu söyleyecektir. Alman bir kadını canlandırdığı The Reader filmi için aksanını geliştirmek için 2 çocuğunu uyutmak için masalları bile Alman aksanı ile okumuş. Bu fedakarlık ona Oscar ödülünü de getirdi.
Heath Ledger – The Dark Knight
‘Londra’da bir otel odasına kendimi 1 ay boyunca kapattım, küçük bir günlük tutmaya başladım ve seslerle denemeler yaptım. İkonik bir ses ve gülüş bulmak benim için önemliydi. Ve sonunda bir psikopat gibi ses ve gülüşe sahip oldum. Sonuçta canlandırdığım karakter gerçek bir psikopat ve kitleleri soğuk kanlılıkla öldüren bir katildi.’ diyor Heath Ledger.
Charlize Theron – Monster
Güzel yıldız bir rol için olabilecek en çirkin haline nasıl dönüşür? 15 kilo alıp yüzüne protez bir maske takılarak. Oscar ödülü kazanmasını sağlayan bu rolde izlediğimiz Charlize Theron’u film boyunca itici ve çirkin bulmanız normal zaten amaçlananda oydu.
Mila Kunis – Natalie Portman Black Swan
Portman ve Kunis eskiden bale yapmış olmalarına rağmen çekimlerden 1 yıl önce günde 8 saati bulan bale dersleri almayı başlamış. Sonunda da muhteşem bale danslarını filmde izlemiş olduk.
Christian Bale – The Machinist
Eski asistanının yazdığı biyografide yer alan bilgiye göre Bale rolü için 50 kilo vermesi gerekiyordu. Bu kiloları her gün su, bir elma, bir kahve ve sıklıkla viski içerek vermiş.
Rooney Mara – The Girl With The Dragon Tatto
Hayatında kulağını bile deldirmemiş olan Rooney Mara, film için karakterin burnundan ağzına kadar bir çok yerinde yer alan piercinglerin korkusuzca yaptırtmış. Bu kendini adamak değildir de nedir?
Fotoğraflar getty image aittir.
