Filmler hayatımızın her alanına etken oluyor. Tarzımıza, hayat görüşümüze, aşka bakışımıza, kıyafetlerimize, sosyal ve iş yaşamımıza… her anımızda filmlerin etkisinin farkında olarak veya olmayarak yaşıyoruz. Bu etkilerin en somut olanı modaya olan etkisi. Modanın trendini belirleyen filmlerin bazılarına göz atarsak, etkilerin farkına varabiliriz.

Filmlerde kullanılan kostümlerin moda trendlerini oluşturduğunun acaba ne kadar farkındayız?

1970lerdeki Woody Allen’in filmindeki kravat bağlayan kadın tarzı, filmden sonra 70lerde etkisini gösterdi. Ve bu etki günümüze kadar geldi. Kate Moss ve leighton Meister’in tarzlarında bu etkiyi görebiliyoruz.

Elizabeth Taylor’un başrollerinde olduğu ‘A Cat on a Hot Tin Roof’ filminde giydiği Helen Rose tarasımı kokteyl elbisesi 1960lara damgasını vurmuştu.

Elizabeth Taylor’ın tarzını Charlize Theron ,Dior tasarımı elbisesi ile 1960lardan günümüze getirdi.

Flash Dance filmindeki bol gri sweatshirt ve tozluklar sadece 80leri etkilemedi, son 2 yılın favori trendlerinden biri oldu.

Quentin Tarantino’nun en önemli filmlerinden biri olan ‘Pulp Fiction’ kadının kendisini daha farklı dilde ifade edebilme tarzını yarattı. Uma Thurman’ın giydiği beyaz gömlek ve siyah ceket kombinasyonu ile 90lardan ginimize kadar gelen bir tarzı yarattı. Sadece kıyafeti ile değil, saç kesimi, ruju, kaşlarının şekli o dönemin tarzlarından biriydi.