‘Kutup ayısını düşünmemeye çalış, ve göreceksin ki o lanetli şey her dakika zihninde belirecek.’ Winter Notes on Summer Impressions (1863), Fyodor Dostoyevsky
Diyet yapmaya karar verdin. Doktora gittin, listeni hazırladılar. Alışverişler yapıldı, dolapta listene uygun olanlar var. İhtiyacın olmayan veya seni yoldan çıkaracaklar evden uzaklaştırıldı. Kesin kararlısın, bu sefer olacak, bu sefer yapacağım, vazgeçmeyeceğim diyerek Pazartesi sabahı uyandın. Bir gün geçti, iki gün geçti ve sonunda 1 hafta tamamlandı. Oh yaşasın bu sefer oldu, her şeyi eksiksiz yaptım. Arkadaşlarımla yemeğe bile diyetten dolayı gitmedim. Ne me lazım belki bir şeyleri yanlışlıkla yerim diyerek kendini güvenceye aldın. Başardım işte diye kendinle gurur duyarak tartıya çıktın. Gözlerin şaşkınlıkla tartıya bakıyorsun, tekrar bakıyorsun. Üstündekileri çıkarıp yeniden bakıyorsun. Ancak yarım gram gitmiş, nasıl olur diye telaşla doktoru arıyorsun. Sana sabırlı olmanı, bunun zaman alacağını söylüyor. Ama sen sakinleşemedin. Yaşamından ödün verdin, istediğin yemekleri yiyemiyorsun. O an vazgeçmek veya vazgeçmemek; işte irade ve ihtiyaç arasındaki ince çizgi…
Diyetlerin bir çoğunda yememiz ve yemememiz gerekenlerin listesi vardır. Açıklama da fazla yoktur. Şunu ye ama buna sakın dokunma, aklına bile getirme. Ama ben aklıma getiriyorum, onu düşünmeden yapamıyorum. İradem zayıfladıkça onunla ilgili hayaller kurmaya başlıyorum.
Bir grup kadına doğa belgeseli izletilmiş. Bir grup şeker kasesi yanında izlerken diğer grubun şeker kasesi başka bir odaya konmuş. Daha sonrasında her iki gruba da bulmaca verilmiş. İlk grup çözümü bulamazken diğer grup bulmacayı çözmüş. Diğer bir deyimle yakınında bulunan bir şeye direnç gösterdikçe, içinde ortaya çıkan dürtüyü bastırmaya çalıştıkça, irade zayıflamaya başlamış ve sonunda stres yaratan bir görevi yapmakta zorlanmışlar.
Dostoyevski kısaca olayı çözmüş. Düşünme, yapma dediğimiz şeyleri zihnimiz daha fazla düşünmek ve yapmak istiyor. Bunun en güzel örneği de diyetler. Kilo vermek için kullanılan diyetlerin çoğunun başarısız olması da yasak olana duyulan arzu ve isteğin artması.
Yeter ki Sen Başka Bir Şey Düşün
Çocuk sevilme ihtiyacı ile anne ve babasını mutlu etmeye çalışır. Onların yüzleri gülüyorsa yaptığı herhangi bir şeyin sonucunda, onu soru sormadan kabullenerek yapmaya devam eder. Ergenlikte bunlar inançlara dönüşür ve gençlikte gerçekliği olmaya başlar. Sevgi ihtiyacını karşılamak için çevresindekileri mutlu etmesi gerektiğine inandığı bir gerçeklik vardır artık yaşamında. Ve mutlu etmezse sevgi alamayacağına inanır.
Sevgi paylaşımını özgür iradesi ile mi yapıyordur yoksa başkaları tarafından yaratılmış gerçeklik içinde mi gerçekleştiriyordur? Farkında olmadığı bir durum olduğu için ihtiyacını giderdiğini zannederken aslında kendi gerçekliğinin dışında bir yaşam yaşıyordur.
Kekin kokusunu aldın, açsın ve onu yemek için mutfağa gittin. Ertesi gün gene kek kokusu geliyor fakat aç değilsin. Gene de yemek ihtiyacı oluşuyorsa farkında olmadan gerçekleştirdiğin bir eylemle ihtiyaç duyduğunu sandığın bir şeyi yapıyorsun. Duyularının peşinde sorgusuz sualsiz koşturarak kendini sınırların içinde tutuyorsun aslında.
Kek kokusu gelsede onu yemeden oturmaya devam etmek ise rahat alanından vazgeçmek, aslında sınırlarının dışına çıkmak. Sen o keki geçmiş ihtiyacının enerjisi ile anlamlandırdıkça şu anda ihtiyaç duyduğun ne ise erteliyorsun. Ve bunlar birikip birikip bir gün pat diye patlıyorsun.
Yeter ki Sen Başka Bir Şey Düşün
İradeni güçlendirdikçe ihtiyaçlarını o anda karşılamaya başlayabilirsin. Zayıflamak mı istiyorsun o zaman kendini istediğin bedendeki pantolonu giyerken hayal et. Her gün o hayali canlı tut ve sanki o pantolonu giyiyormuş gibi yaşa, hisset.
Kendine yasaklar koymak yerine bir düşün o yasak hangi inançtan ortaya çıktı. En basitinden başaramayacağım sözcüğünün ağzından çıkmasına sebep hangi geçmiş inancın? Arkamda durmadılar, destek olmadılar, bende başaramadım yerine kimse inanmasa da destek olmasada başarabilirim de kendine. Sen kendine inanırsan zaten başarırsın. Eski inançları bırakıp kendi zeminini genişletirsen zaten başarırsın.
Mutlu olmak ve başarılı bir yaşam için iradenin gücü yadsınamaz. Kutup ayısını düşünmekten vazgeçmek için o düşünce geldiği an penguen düşünmeye başla. 🙂 Kendini başka bir şey düşünmek için eğit. İstemediğin bir düşünce ortaya çıkıp bilincine etki yarattıkça seni mutlu eden, zevk veren şeyleri düşünmeye başla. Paylaş, sevdiklerine sürpriz hediyeler al, film izle, çiçeklere bak, aynaya bakıp kendine gülümse, sokaktaki kediye yemek ver, başkasının yere atmış olduğu şişeyi sen çöpe at, o hayal ettiğin bedendeki pantolonu al ve her gün onu nasıl zevkle giyeceğini düşün, hatta üzerinde olduğunu hayal et. O zaman düşünceleri kontrol etme gücü senin elinde olur.
Yeter ki Sen Başka Bir Şey Düşün
Eyy gönül… Sana sevme duygusunu vereni düşün. Başka bir şey düşünüp te üzülme..!
Hz.Mevlâna
Bir film tavsiyesi ile bitirelim o zaman. 1 milyon dolara yapımı gerçekleşmiş ve çekildiği 1976 yılında 225 milyon dolar hasılat yapmayı başaran Rocky filmi ilhamınız olsun. Dövüş filmlerini fazla sevmememe rağmen 3 Oscar ödülü film irade gücünün gerçek ilhamı. 
