Filmekimi, her yıl olduğu gibi, dünya festivallerinde gösterilmiş, ödüller almış, eleştirmenlerin ve izleyicilerin ilgisini çekmiş ve merakla beklenen yeni yapımları içeren zengin programıyla Ekim ayının en çok konuşulan sinema etkinliği olarak karşımıza çıkmaya hazır. Filmekimi Vodafone FreeZone sponsorluğunda 7-16 Ekim tarihlerinde İstanbul’da 10 gün sürecek bir maratonla birlikte İstanbul dışında da Ekim ayı boyunca gösterimlerine devam edecek. Filmekimi 15 yaşında 5 ayrı şehirde filmleri sinemaseverlerle buluşturuyor.
Filmekimi 15 yaşında programında, Altın Palmiyeli Ken Loach filmi I Daniel Blake’den, Xavier Dolan’ın Cannes Film Festivali’nde Büyük Ödül’ü kazanan Alt Tarafı Dünyanın Sonu / It’s Only the End of the World’e, Oscar’lı yönetmen Asghar Farhadi’den, bağımsız Amerikan sinemasının kahramanlarından Jim Jarmusch’a, Güney Kore’nin yıldız yönetmeni Park Chan-wook’tan modern klasiklerin yönetmeni Paul Verhoeven’e ve kara mizahtan vazgeçmeyen yönetmen Todd Solondz’dan her filmi olay yaratan Pedro Almodovar’a kadar merakla beklenen birçok yönetmenin filmi yer alıyor.
İlk kez düzenlendiği 2002 yılında düzenlenen Filmekimi, 2016’da İstanbul dışında Ankara, İzmir, Bursa ve Eskişehir’de olacak. Filmekimi 15 yaşında gösterimleri İstanbul’da bu yıl Beyoğlu’nda Beyoğlu ve Atlas, Kadıköy Rexx Sineması ve Nişantaşı City’s Cinemaximum’da yapılacak. 7-9 Ekim’de Ankara’da, 13-16 Ekim’de İzmir’de, 21-23 Ekim’de Bursa ve Eskişehir’de olacak.
Filmlerden bazıları:
Xavier Dolan’ın Cannes Film Festivali’nde Büyük Ödül ve Ekümenik Jüri Ödülü kazanan son filmi It’s Only the End of the World 15. Filmekimi’nde. Oscar’lı yönetmen Asghar Farhadi, Fransa’da çektiği Geçmiş’in ardından sarsıcı bir dramla yeniden ülkesine dönüyor. Günümüz İran’ın da geçen The Salesmanbaşlarına gelen korkunç bir olayla başa çıkmaya çalışan genç tiyatrocu çift Rana ve Emad’ı konu alıyor. Altın Palmiye’li 4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün’le dünya çapında tanınan Rumen yönetmen Cristian Mungiu’nun yeni filmi Graduation / Mezuniyet, Cannes’da En İyi Yönetmen Ödülü’nü paylaşan etkileyici bir dram olarak karşımıza çıkıyor. Bağımsız Amerikan sinemasının kahramanlarından Jim Jarmusch, izleyiciye sevdirdiği vampirlerden sonra Paterson ile sıradan insanlara dönüyor.
Güney Kore’nin yıldız yönetmeni Park Chan-wook’un, Cannes Film Festivali’nde yarışan The Handmaiden’da şehvet, entrika ve cinsel gerilimle örülü göz alıcı bir öykü sunuyor. The Beatles: Eight Days a Week – The Touring Years, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük müzik fenomeni The Beatles’ın ilk yıllarına odaklanıyor. 1831’de, köleliğin en ağır işlediği Virginia’da kölelerin isyanının başını çeken Nat Turner hakkındaki Birth of A Nation, ilk gösterimini Sundance Film Festivali’nde yaptı ve ciddi eleştiriler aldı. Kara mizahtan vazgeçmeyen yönetmen Todd Solondz’un 2011 yapımı Dark Horse’tan sonra çektiği ilk uzun metrajlı film olanWiener-Dog, birbirine bir “sosis” köpek aracılığıyla bağlanan dört kısa hikâyeden oluşuyor.
Bu yıl Sundance Film Festivali’nin en çok tartışılan, seyirci ve eleştirmenleri en çok şaşırtan filmi Swiss Army Man Filmekimi’nde. İki Altın Palmiye’li Jean-Pierre ve Luc Dardenne’in Cannes’da yarışan onuncu filmleri Bilinmeyen Kız’da gerçekçilikten güç alırken bir kez daha bireyden yola çıkıp Avrupa toplumunu eleştiriyor.
